İnsanları heyecanlandırmayı başaramazsak gelişme olmuyor. Çok az sayıda insan kendi iç heyecanına sahip olarak idealleri, amaçları ve hedefleri için aksiyon alıyor. Yani heyecan duymak için dış bir motivasyon unsuruna ihtiyacı yok. İçinde bulunduğu dünyayı iyi anlayarak ve analiz ederek yeni ufuklara veya hedeflere koşuyor. Yalnız kaldığını ve desteğe ihtiyacı olduğunu hissettiğinde ise, başka insanları da heyecanlandırmayı ve hedefe ortak etmeyi beceriyor.
Liderliğin tanımı da bu zaten. Herkesten önce görmek, harekete geçmek, amaç birliği oluşturmak ve kitleleri hedefe doğru yönlendirmek...
Toplumlarda ve organizasyonlarda liderler çok fazla değil maalesef. Özellikle durumsal liderliği çok önemsemeliyiz. Durumdan vazife çıkartan ve değişimi başlatmak için yola çıkan insanlara fırsat vermeliyiz.
İnsanların önemli bir kısmı ise heyecan duymak ve harekete geçmek için bir dış motivasyona ve ortam şartlarına ihtiyaç duyuyor. Bu kişilerin amacın ve hedeflerin belirlenmesine ortak edilmeleri ve kararlara katılmalarının sağlanması; sahiplenme, ortaya çıkan engelleri aşma ve hedefe giden yolda riskleri azaltma açısından son derece önemlidir.
Günümüzde; dikte eden değil, koçluk yapan liderlik anlayışına ve liderlik yaklaşımlarına çok fazla ihtiyaç var.
Başarı… Başarmak… Başarılı Olmak…
Hedefleri olan, kitleleri hedeflere ortak edebilen ve hedefleri uğruna mücadele eden insanlar ve ekipler mutlaka başarılı sonuçlar alıyorlar. Hedefler doğru belirlenmiş, doğru bir ekip ve planlama yapılmış, aksiyonlar planlandığı gibi uygulanıyor, ortaya çıkan zorluklar ve farklılıklar karşısında planlar ve aksiyonlar güncellenerek yeni eylemler belirleniyorsa başarı kaçınılmazdır.
Benim inancım ve tecrübeme göre başarısızlık yoktur…
Başarısızlık sadece geç kalmak olabilir. Yani, hedefe ulaşmak planlanan süreden uzun sürebilir. Hedeflere mutlaka ulaşılır…
Hiçbir konuyu ezberlemek doğru olmaz. Başkalarının ve kendi hikayelerimizden öğrendiklerimiz ile kendi yolumuzu belirlemeliyiz.
Hiçbir başarılı örnek bize rehber olamayacağı gibi başarısız örnek de bizi vazgeçirmemelidir.
Kısacası; heyecan duydukça ve kitleleri heyecanlandırmayı başardıkça istediğimiz sonuçları alabiliriz.